Birlestirilmis
Soru Sor
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Soru Tarat
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.
Sorunu sor hemen cevaplansın.
Türkçe - İngilizce
birlestirilmis teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- birleştirilmiş
- unified
- birleştirilmiş
- consolidated
- birleştirilmiş
- (Nükleer Bilimler) lumped
- birleştirilmiş
- incorporated
- birleştirilmiş
- (Mukavele) combined">(Mukavele) combined
- birleştirilmiş
- coupled
- birleştirilmiş
- jointed
- birleştirilmiş
- mounted
- birleştirilmiş
- superimposed
- birleştirilmiş
- conjoint
- birleştirilmiş
- (Gıda) integral
- birleştirilmiş
- combination
- birleştirilmiş
- connected
- birleştirilmiş
- conjoined
- birleştirilmiş
- defragmented
- birleştirilmiş
- multigrade
- birleştirilmiş
- contrapuntal
- Birleştirilmiş (Entegre) Hava Savunma Sistemi
- (Askeri) Integrated Air Defense System
- Birleştirilmiş Meteoroloji Sistemi
- (Askeri) Integrated Meteorological System
- Birleştirilmiş Zabıt (Suç Kayıt) Sistemi; Birleştirilmiş Radyo Yayın Sistemi
- (Askeri) Integrated Booking System; Integrated Broadcast System
- birleştirilmiş Kıta Amerikası (CONUS) sıhhi seferberlik planı
- (Askeri) integrated continental United States (CONUS) medical mobilization plan
- birleştirilmiş başlık ve görüntü görüş sistemi (Kara Kuvvetleri)
- (Askeri) integrated helmet and display sight system (Army)
- birleştirilmiş bilgisayarlı konuşlanma sistemi
- (Askeri) integrated computerized deployment system
- birleştirilmiş hava hareket kabiliyeti planlama sistemi
- (Askeri) consolidated air mobility planning system
- birleştirilmiş komuta, kontrol ve muhabere
- (Askeri) integrated command, control, and communications
- birleştirilmiş malzeme yönetimi
- (Askeri) integrated materiel management
- birleştirilmiş muhabere, seyrüsefer ve tanıma hava elektroniği
- (Askeri) integrated communications, navigation, and identification avionics
- birleştirilmiş sistem testi; şehirler arası ana telefon hattı
- (Askeri) integrated system test; interswitch trunk
- birleştirilmiş taktik ikaz ve taarruz değerlendirmesi
- (Askeri) integrated tactical warning and attack assessment
- birleştirilmiş taktik muhabere sistemi
- (Askeri) integrated tactical communications system
- birleştirilmiş tüketilebilir madde desteği
- (Askeri) integrated consumable item support
- birleştirilmiş uydu muhabere (SATCOM) veritabanı
- (Askeri) integrated satellite communications (SATCOM) database
- birleştirilmiş veritabanı
- (Askeri) integrated database
- bireysel konuşlanma sahası; birleştirilmiş konuşlanma sistemi; enterfaz tasarım
- (Askeri) individual deployment site; integrated deployment system; interface design standards; intrusion detection system
- birleş
- {f} united
In 1860, Lincoln was elected President of the United States.
-1860'ta Lincoln, Birleşik Devletler başkanlığına seçildi.
The United States borders Canada.
-Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ile komşudur.
- birleş
- coalesce
- birleş
- {f} merged
The Mitsubishi Bank merged with the Bank of Tokyo.
-Mitsubishi Bank, Tokyo Bank ile birleşti.
The twilight merged into darkness.
-Alacakaranlık karanlıkla birleşti.
- birleş
- merge with
- birleş
- muck in
- birleş
- {f} joining
Collagen is a protein that aids the joining of tissues.
-Kollajen, dokuların birleştirilmesine yardımcı olan bir proteindir.
- birleş
- {f} merging
- birleş
- ally to
- birleş
- ally
- Genel Birleştirilmiş Mühimmat Raporlama Veri Sistemi
- (Askeri) General Unified Ammunition Reporting Data System
- Müşterek Dünya Çapında İstihbarat Muhabere Sistemi (JWICS) seyyar birleştirilmiş
- (Askeri) Joint Worldwide Intelligence Communications System (JWICS) mobile integrated communications system
- Müşterek Görsel Birleştirilmiş Görüntüleme Sistemi
- (Askeri) Joint Visual Integrated Display System
- Tek Er Hazır Kıta; birleştirilmiş hazırlıklılık raporu
- (Askeri) Individual Ready Reserve; integrated readiness report
- alete iniş sistemi; birleştirilmiş lojistik destek
- (Askeri) instrument landing system; integrated logistic support
- birleş
- coalesced
- birleş
- allied
- birleş
- consort
- birleş
- {f} mesh
- birleş
- confederate
- elektronik harp birleştirilmiş yeniden programlama
- (Askeri) electronic warfare integrated reprogramming
- geliştirilmiş konvansiyonel mühimmat; birleştirilmiş toplama yönetimi
- (Askeri) improved conventional munitions; integrated collection management
- görüntü ürün kütüphanesi; birleştirilmiş öncelik listesi
- (Askeri) image product library; integrated priority list
- hidrojen ile birleştirilmiş
- (Fizik) hydrogenated">(Fizik) hydrogenated
- ilk müşterek komuta, kontrol ve muhabere sistemi; Birleştirilmiş Müşterek Komuta
- (Askeri) initial joint command, control, and communications system; Integrated Joint Command, Control, and Communications System
- muharebe hava harekat merkezi; Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi
- (Askeri) combat air operations center; combined air operations center
- müşterek birleştirilmiş hava savunma sistemi
- (Askeri) joint integrated air defense system
- müşterek birleştirilmiş öncelikli hedef listesi
- (Askeri) joint integrated prioritized target list
- yaralı toplama yeri; birleştirilmiş kripto programı; birleştirme ve konteynerlem
- (Askeri) casualty collection point; consolidated cryptologic program ; consolidation and containerization point
- yıllık birleştirilmiş güvenlik yardımı değerlendirmesi
- (Askeri) annual integrated assessment for security assistance
- çok uluslu birleştirilmiş lojistik destek birliği
- (Askeri) multinational integrated logistic support unit
İlgili Terimler
Kitaptan sorunu tarat hemen cevaplansın.